Rota Hakkında

Torosların yüksek kesimlerinde, 800 ila 1300 metre rakım arasında yer alan bu güzergahta yaklaşık 25.2 km'lik bir yürüyüş yapılmaktadır. Sessiz orman yolları boyunca ardıç ve sedir ağaçları arasında ilerlenir. Efeler Köyü'nden geçilerek Kenzin Geçidi aşılır ve ardından Fakılar Köyü'ne ulaşılır. Sığır Yaylası üzerinden geçerken Sinap Kalesi görülebilir. Çamlıyayla'ya ulaşan bu etap, orta-zorluk derecesine sahiptir.

Çamlıyayla'dan başlayarak Sebil Köyü üzerinden Cehennem Deresi Milli Parkı'na uzanan yaklaşık 17 km uzunluğundaki yürüyüş, "orta" zorluk derecesindedir. Yol boyunca yüksek irtifada yetişen ağaçların arasında ilerlenir ve ulaşılan noktada muhteşem kanyon manzaraları ile karşılaşılır. Kamp yapmak isteyenler için oldukça uygun bir bölgedir.

48ae7cd91bcd8e7cf00a93804b723a7a.jpg

Cehennem Deresi Vadisi'nden 1400 metre rakımlı Sadiye (Atlılar) Köyü'ne ulaşan yürüyüş parkuru toplam 20.8 km uzunluğundadır. Uzun ve yorucu bir tırmanış gerektiren bu etap, en zorlu yürüyüş rotalarından biri olarak kabul edilmektedir. Sadiye (Atlılar), Kafkas kökenli Çerkezlerin yaşadığı bir köy olup, burada uzun ömürlü insanların yaşadığı rivayet edilir.

Sadiye (Atlılar) Köyü'nden başlayarak yaklaşık 16.4 km boyunca yükselerek 2250 rakımlı Değnek Göleti'ne ulaşılmaktadır. Tarihi kervan ve göç yolları boyunca yürünerek, sedir ve ardıç ağaçlarının etkileyici örnekleri görülebilir. Bolkar Dağları'nın vahşi doğası içinde ilerleyen parkur, "orta-zor" olarak değerlendirilmektedir.

2250 rakımlı Değnek Göleti'nden 1350 rakımdaki Değnek Köyü'ne inen bu 12 km'lik parkur, genellikle iniş şeklinde olduğu için kolay kabul edilmektedir. Ardıç ve sedir ağaçları arasındaki kanyon boyunca ilerlenerek etkileyici manzaralar eşliğinde yürüyüş tamamlanır.

Değnek ve Tırtar Köyleri üzerinden Arslanköy'e uzanan 18.3 km uzunluğundaki parkur, orta sertliktedir. 1400-1800 metre rakımlar arasında yürünerek, tarihi Dümbelek Boğazı'ndan geçilir. Arslanköy, Kurtuluş Savaşı'nda önemli bir direniş noktası olmuştur ve Kuvayı Milliye'nin destek aldığı yerlerden biridir.

Arslanköy'den başlayarak büyük bölümü ardıç ve sedir ormanları içinde ilerleyen yürüyüş rotası yaklaşık 23.4 km uzunluğundadır. 2000 metre rakıma kadar yükselen parkur boyunca tarihi Başpınar çeşmesi görülebilir. Mesafenin uzunluğu nedeniyle kamp yapma zorunluluğu bulunmaktadır.

 

Büyükkaya Tepesi'nden başlayarak, çoğunlukla orman içinde yürünerek Toros Köyü'ne ulaşılan bu parkur, 15.6 km uzunluğundadır. Ardıç ve sedir ormanlarının florasını tanımak için ideal bir rotadır.

Toros, Kuşluca ve Güzeloluk yayla köyleri arasında yapılan 17.1 km uzunluğundaki yürüyüş, ardıç ve sedir ormanları içinde ilerlemektedir. Yaz aylarında yürünmesi tavsiye edilir. Güzeloluk Yaylası, antik çağlardan itibaren yerleşim alanı olarak kullanılmış olup, Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılar barındırmaktadır. Osmanlı döneminde Yörüklerin yazlık yaşam alanı olmuştur ve Kurtuluş Savaşı sırasında direniş merkezi olarak kullanılmıştır.

Torosların zirvesindeki platoda kurulmuş yayla köyleri arasında yapılan yürüyüş sonunda Lamas (Limonlu) Nehri yatağına inilir. 16 km'lik bu yürüyüş orta-zorluk seviyesinde olup, orman içinde ilerlemektedir. Lamas Nehri, tarımsal üretim ve içme suyu kaynağı olmasının yanı sıra Lamas Kanyonu da önemli bir doğal miras alanıdır. Bölge, biyolojik çeşitliliği ve tarihi kalıntıları ile dikkat çekmektedir. Antik Roma ve Bizans dönemlerine ait suyolları, kaya mezarları ve değirmenler gibi kalıntılar görülebilir. Kanyon, doğa turizmi ve kampçılık için ideal bir noktadır.

 

cb4176fe3637b03d37284207e7fd3948.png

Rota Özellikleri

Çadırlı Kamp
Çadırlı Kamp
Konaklama
Konaklama
Yürüyüş Yolu
Yürüyüş Yolu
Kır Lokantası
Kır Lokantası
Kır Kahvesi
Kır Kahvesi
Mescit
Mescit
Piknik Üniteleri
Piknik Üniteleri
Manzara Seyir Terası
Manzara Seyir Terası
Tarihi Yer
Tarihi Yer

Rota Detayı

Rota Etapları

5. ETAP: Gülek Kalesi- Ardıçlı
5. ETAP: Gülek Kalesi- Ardıçlı

Gülek Kalesinin eteğindeki Gülek Köyünde, İpek Yolu’nun konaklama istasyonlarından biri olan Gelgez Han’ın yanı sıra bir tarihi köprü ve Roma Yolu üzerinden geçen güzergah Ardıçlı Köyüne ulaşmaktadır. Bölgedeki Hanlar hakkında genel bilgi edinmek için 3 numaralı etabın bilgilerine bakılabilir.

Doğanın en sakin hallerine rastlayacağınız bu ormanlık parkurun uzunluğu yaklaşık 21.5 km’dir ve zorluk derecesini doğudan batıya yüründüğünde “orta-zor” olarak değerlendirmek mümkündür.

6. ETAP: Ardıçlı - Çamlıyayla (Namrun)
6. ETAP: Ardıçlı - Çamlıyayla (Namrun)

Torosların yüksek kesimlerinde yaklaşık 800 ila 1300 metre rakım aralığına sahip bu güzergahta, yaklaşık 25.2 km yürünecektir. Yol boyunca ardıç ve sedir ağaçları ile dolu sessiz orman yollarından geçilecek, Efeler Köyü üzerinden bölgenin en görkemli kanyonlarından birinde yer alan Kenzin Geçidi aşılacak ve zorlu bir tırmanışın ardından Fakılar Köyüne ulaşılacaktır. Sığır yaylası üzerinden geçip, Ortaçağda feodal beylerden birinin şatosu olan ve günümüzde Sinap Kalesi olarak adlandırılan gösterişli yapı görülecektir. Torosların en kalabalık ilçesi durumundaki Çamlıyayla’ya (Namrun) ulaşan etap üzerinde yine Ortaçağ’dan kalan Namrun Kalesi görülmeye değerdir. Oldukça dalgalı bir coğrafyada yürünecek olan parkur, Kilikya Yolu’nun “orta-zor” derecesine sahip parkurlarından biridir.

7. ETAP: Çamlıyayla (Namrun)-Sebil-Cehennem Deresi
7. ETAP: Çamlıyayla (Namrun)-Sebil-Cehennem Deresi

Çamlıyayla’dan (Namrun) başlayıp, Sebil Köyü üzerinden Cehennem Deresi Milli Parkına uzanan yaklaşık 17 km uzunluğundaki bu muhteşem orman yürüyüşünü “orta” zorluk derecesinde bir parkur olarak tanımlamak mümkündür. Ancak ulaşılan noktada karşılaşılan manzaralar, görkemli kanyonun zorluğunu unutturacak cinstendir. Yüksek irtifada yetişen ağaçlardan oluşan ormanın içinde kamp yapmanın ayrıcalığıyla tanışmak için özellikle tercih edilmelidir.

8. ETAP: Cehennem Deresi-Sadiye (Atlılar)
8. ETAP: Cehennem Deresi-Sadiye (Atlılar)

650 rakımda yer alan Cehennem Deresi vadisinden, 1400 rakımdaki Sadiye (Atlılar) Köyüne ulaşılacaktır. Yürüyüşçüleri uzun ve yorucu bir rampa beklemektedir. Bu nedenle bu orman yürüyüşü de en zor parkurlardan biri olarak tanımlanabilir. 12 km.lik bir tırmanış ile kardiyo ölçümü yapılabilecek bu keyifli parkurda kat edilecek toplam mesafe ise yaklaşık 20.8 km’dir. En uzun parkurlardan biri olması zorluk derecesini pekiştirmektedir.

Ulaşılan noktadaki Sadiye (Atlılar), Kafkas kökenli vatandaşlarımızın yaşadığı bir Çerkez Köyüdür. Eski adı Sadiye olan yerleşimde 100 yıl yaşayan çok insan olduğu rivayet edilir.

9. ETAP: Sadiye (Atlılar)- Gölet
9. ETAP: Sadiye (Atlılar)- Gölet

Yaklaşık 16.4 km’lik bir yürüyüş ile 1400 rakımdaki Sadiye (Atlılar) Köyünden 2250 rakımdaki Değnek Göletine ulaşılacaktır. Yükseldikçe seyrelen bitki örtüsü, Torosların çıplak ve vahşi güzelliğinin seyredilebileceği manzaralar ortaya çıkarmaktadır. Bolkarlar (Orta Toros Dağları) üzerinde, kervan ve göç yolu olarak kullanılan bu tarihi yol, yer yer Sedir ve Ardıç ağaçlarının anıt örneklerinin yakınından geçmektedir. Armut alanı-Yılan Obası-Kanlı Saf mevkilerinde Kilikya Yolu’nun en yüksek rakımlı noktalarına ulaşılacaktır. Eşsiz doğanın tadına varmak ve özellikle de Gölet çevresinde harika doğa resimleri çekmek mümkündür. Gölet de Kilikya Yolu’nun en yüksek rakımlı noktalarından birinde yer almaktadır. Tırmanışlar ağır olmasa da, sürekli rampa çıkılacaktır. Bu nedenle parkuru “orta-zor bir etap olarak tanımlamak mümkündür.

 

10. ETAP: Değnek Göleti-Değnek Köyü
10. ETAP: Değnek Göleti-Değnek Köyü

Değnek Gölet’i ile Değnek Köyü arasındaki 12 km’lik bu parkurda, 2250 rakımlı Gölet’ten, 1350 rakıma inilecektir. Kuzeyden Güneye uzanan parkurun geneli iniş şeklinde tanımlanabilir. Kolay parkurlardan biridir. Hem Gölet çevresinde, hem de yol boyunca Ardıç ve Sedir ağaçları arasındaki etkileyici kanyonda yürünecek ve enfes doğa manzaraları fotoğraflanacaktır.

11. ETAP: Değnek-Tırtar-Arslanköy
11. ETAP: Değnek-Tırtar-Arslanköy

Değnek ve Tırtar Köyleri üzerinden, Arslanköy’e ulaşan orta sertlikteki parkur 18.3 km uzunluğundadır. 1400-1800 m arasında değişen rakımlarda uzanan güzergah üzerinde, Akdeniz’i İç Anadolu’ya bağlayan geçitlerden biri olan ve antik çağlardan itibaren kullanılan Dümbelek Boğazı (kanyonu) bulunmaktadır. Parkur sonunda ulaşılan Arslanköy ise Torosların en kalabalık yaylalarından biridir. Eski adı Efrenk olan Aslanköy, 1947 yılında dahi 2700 nüfusa sahiptir.  Kurtuluş Savaşı’nda Mersin’in en önemli savunma birliği olan Efrenk Bölüğü de bu köyde kurulmuştur. Nitekim Arslanköy, Toros Dağları’nın önemli geçitlerinden birinde yer aldığı için stratejik bir konuma sahipti. Fransızlar, işgal ettikleri Çukurova bölgesinde hâkimiyet kurmak isterken Toroslar’da ortaya çıkan bu direnişi de kırmaları gerekiyordu. Ancak Arslanköy, özellikle Mersin ve Tarsus çevresinde Fransızlara karşı örgütlenen Kuvayı Milliye hareketinin önemli merkezlerinden biri oldu. Yöre halkı, yerel milis güçleriyle işgale karşı büyük bir mücadele verdi. 1920 yılında, Arslanköy’deki direnişçiler Fransız birliklerine karşı başarılı baskınlar düzenledi. Bu baskınlar, işgalci güçlerin Mersin ve Adana bölgesindeki ilerleyişini zorlaştırdı ve moral üstünlüğün Türk direnişçilerine geçmesini sağladı. Arslanköy halkı, Kurtuluş Savaşı’nda büyük bir fedakârlık göstererek hem lojistik destek sağladı hem de silahlı mücadeleye katıldı. Halkın büyük bir kısmı, Kuvayı Milliye’ye aktif destek vererek bölgenin savunulmasını sağladı. Kısacası, Arslanköy, Kurtuluş Savaşı’nda özellikle Çukurova ve Güney Cephesi’nde Fransızlara karşı yürütülen direnişin önemli noktalarından biri oldu ve bölgedeki mücadeleye yön veren bir konumda bulundu.

12. ETAP Arslanköy -Büyükkaya Tepesi
12. ETAP Arslanköy -Büyükkaya Tepesi

Büyük bölümü ardıç ve sedir ağaçlarıyla kaplı orman içinde kervan yolu üzerinde yürünen parkur boyunca yaklaşık 2000 metre rakıma çıkılacaktır. Güzergah üzerinde karşılaşacağınız kavşaktan 3.6 km. güneyde tarihi Başpınar çeşmesini görebilmeniz mümkündür. Torosların çatısında yapılacak bu yayla yürüyüşünde, yaklaşık 23.4 km süren orta sertlikte Ardıç ve Kızılçam ormanı içerisinde muhteşem doğanın güzelliğine tanıklık edebileceksiniz. Ayrıca Arslanköy vadisinin kuzeyden izlenebileceği bir parkur olarak tanımlamak mümkündür. Mesafenin uzunluğu ve modern yollara uzaklığı dikkate alınarak hareket edilmelidir. Büyükkaya Tepesine ulaşıldığında herhangi bir yerleşim yeri söz konusu değildir. Aynı gün içinde Toros Köyü’ne ulaşmak da mümkün değildir. Bu nedenle kamp yapma zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yürüyüşçülerin bu parkuru tercih ederken tüm bu detayları dikkate alarak hazırlık yapması, en az iki günlük ihtiyaçlarını yanlarına alarak yola çıkması gerekmektedir.

13. ETAP: Büyükkaya Tepesi –Toros Köyü (Aşağı Sorgun)
13. ETAP: Büyükkaya Tepesi –Toros Köyü (Aşağı Sorgun)

Ardıç ve Sedir ormanlarında yürünen parkur Torosların florasını tanımak ve temiz havasını solumak için tercih edilebilecek en güzel rotalar arasındadır. Cacık yaylası üzerinden, çoğunlukla orman içerisinde yürünerek tamamlanan enfes parkur yaklaşık 15.6 km uzunluğunda ve orta sertliktedir.

14. ETAP: Toros -Kuşluca- Güzeloluk
14. ETAP: Toros -Kuşluca- Güzeloluk

Toros (Küçük Sorgun), Kuşluca ve Güzeloluk yayla köylerinin ziyaret edileceği yaklaşık 17.1 km uzunluğunda orta sertlikte bir parkurdur. Güzergahın büyük bölümü ardıç ve sedir ormanları içinde yürünür. Torosların yüksek kesimlerinde yer alan ve kış koşularında soğuk ve karla kaplı olması sebebiyle özellikle yaz aylarında yürünmesi tavsiye edilen harika göç yollarından biridir.

Güzeloluk Yaylası ve çevresi, antik çağlardan itibaren yerleşim alanı olarak kullanılmıştır. Bölgede Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılar bulunur. Antik çağda, Toros Dağları'nın etekleri geçiş yolları ve savunma noktaları olarak kullanılmıştır.

Osmanlı döneminde Güzeloluk Yaylası konar-göçer Yörüklerin yazlık yaşam alanlarından biri haline geldi. Yörük kültürünün izleri bugün hâlâ yaylada görülmektedir.

Kurtuluş Savaşı sırasında, Güzeloluk Yaylası Fransız işgaline karşı direnişte önemli bir merkez oldu. Toroslar'daki birçok yayla gibi burası da Kuvayı Milliye güçlerinin bir üssü haline geldi. Yaylanın coğrafi yapısı, Fransızların Toros Dağları’ndan iç bölgelere ilerlemesini zorlaştırdı.

Bölge halkı, Kuvayı Milliye birliklerine lojistik destek ve savaşçı temini sağladı. Gerilla taktikleriyle Fransızlara karşı başarılı direniş hareketleri yürütüldü. Günümüzde ise Güzeloluk Yaylası, hem doğal güzellikleri hem de kültürel mirasıyla Erdemli ve Mersin halkı için önemli bir yayladır. Yörük kültürünü yaşatan festivallere ve etkinliklere ev sahipliği yapar.

15. ETAP: Güzeloluk -Harfilli- Güneyli- Gökler Deresi
15. ETAP: Güzeloluk -Harfilli- Güneyli- Gökler Deresi

Torosların zirvesindeki platoda kurulmuş yayla köyleri arasında yapılacak yürüyüşün sonunda Lamas (Limonlu) Nehrinin yatağına inilecektir. Yarısına yakını orman içerisinde yürünecek 16 km’lik orta-zorluktaki parkurun sonunda karşılaşılan harika atmosferde kamp yapmak ise unutulmaz bir deneyim olacaktır.

Lamas (Limonlu) Nehri, bölgenin tarımsal üretim ve içme suyu kaynağı olmasının yanı sıra Lamas (Limonlu) Kanyonu da önemli doğal ve kültürel miras alanlarından biridir. Doğal güzellikleri, biyolojik çeşitliliği ve tarihi mirasıyla bölge için büyük bir öneme sahiptir. Kanyon, Toros Dağları’ndan Akdeniz’e uzanan sarp kayalıklara sahiptir. Karstik yapı sebebiyle oluşan doğal mağaralar, şelaleler ve su kaynakları görülebilir. Akdeniz iklimi ile dağlık alanların birleştiği bir noktada yer aldığı için farklı ekosistemleri barındırır. Kanyon ve çevresinde dağ keçisi, yırtıcı kuşlar (şahin, kartal), sürüngenler, yaban domuzu gibi birçok hayvan türü yaşamaktadır.

Bunun dışında, Lamas Kanyonu ve çevresi antik çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanılmıştır. Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılar, özellikle suyolları, kaya mezarları, değirmenler ve yerleşim izleri, kanyondaki kültürel miras örneklerindendir. MS 7. yy’da büyük bir istila hareketine başlayan Araplarla Bizans arasında esir değişiminin bu nehir kıyısında yapıldığı bilinir.

Doğa turizmi, kampçılık ve trekking gibi aktiviteler için popüler bir bölgedir. Fotoğrafçılar ve doğa tutkunları için benzersiz manzaralar sunar. Yerel halk için bir dinlenme ve serinleme alanıdır, özellikle yaz aylarında serin suları ile ziyaretçileri çeker.